BELEDİYELERİN KABAHATLER KANUNU UYARINCA VERDİĞİ CEZALAR Ermumcu Avukatlık Bürosu İzmir Avukat
Sanığın iradesine değer verilmiş, kabulü olmadığı sürece hak arama hürriyetinin ve savunma hakkının korunması öngörülmüştür. Sanığın HAGB’yi kabul edip etmediğine dair beyan, sanığa sıkı sıkıya bağlı bir hak olarak düzenlenmiştir. CMK m.231/6’nın son cümlesi dar, yani lafzi yorumla incelendiğinde; yalnızca “sanık” kavramına yer verildiği, HAGB’yi kabul noktasında başka bir süjeden bahsedilmediği, bu sebeple HAGB’nin kabulü ile ilgili başka bir süjeden elde edilen irade beyanının sanığı bağlamayacağı ileri sürülebilir. Bu noktada avukat, yani müdafiin hukuki durumunu iyi tespit etmek gerekir. Ceza Muhakemesi Kanunu m.174’de düzenlenen iddianamenin iadesi sebepleri, sınırlı sayıda düzenlenmiştir. CMK m.170’de, iddianamede bulunması zorunlu unsurlar sayılmıştır. CMK m.174’e göre; CMK m.170’e aykırı olarak düzenlenen, suçun sübutuna doğrudan etki edecek mevcut bir delil toplanmadan, önödemeye, uzlaştırmaya ve seri muhakemeye tabi olup da, bu usuller işletilmeksizin, soruşturulması veya kovuşturulması izne veya talebe bağlı olan suçlarda, izin veya talep olmaksızın düzenlenen iddianame cumhuriyet başsavcılığına iade edilecektir. Uygulamada, gerek mahkemece incelenen iddianamenin ve gerekse de iade kararının taraflarla paylaşılmadığı, bu belgelerin savunmadan gizlendiği, CMK m.153/2’ye göre alınmış savunmaya karşı soruşturmanın gizliliği kararı var ise, bu kararın etkisinin CMK m.153/4 gereğince iddianamenin kabulü aşamasına kadar devam ettiği anlaşılmaktadır. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itiraz yetkisi” başlıklı 308. Maddesi uyarınca; “Yargıtay ceza dairelerinden birinin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, re’sen veya istem üzerine, ilamın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Ceza Genel Kuruluna itiraz edebilir. Buna göre; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından, Yargıtay ceza dairelerinden birisinin kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek, ilgili kararın Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nda değerlendirilmesi için “olağanüstü itiraz” yoluna başvurulabilmektedir.
- Çıkar amaçlı suç örgütleri ile ilgili koşullu salıverilme hesabında; Türk Ceza Kanunu m.6/1-j’de yer alan “örgüt mensubu” tanımının, örgüt mensubu olanlar hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanacağını öngören TCK m.58/9’un ve örgütlü suçlarda koşullu salıverilmeyi düzenleyen 5275 sayılı İnfaz Kanunu m.107/4’ün dikkate alınması gerekir.
- Kabahatler Kanunu ile tüm idari cezalarda uyulacak usul standartı getirilmiştir.
- Suçüstü durumunda herkes yakalama yapabilir, ancak bu yakalama şekli abartılıp, hürriyeti tahdide ve suçüstü, yani o an işlenen veya henüz işlenmiş suç olmamasına rağmen, örneğin aranan veya arandığı zannedilen bir kişinin haksız yere yakalanmasına çevrilmemelidir.
- “Mal sahibi” olarak kabul edilen kat malikinin, dairede malikin birden fazla olması halinde temsil edenin veya mal sahibini temsil edenin bina yönetimini ve kat malikleri kurulunun kararları ile ilgili kurulda oy kullanma ve dava hakları zaten vardır.
1.6 Bu Koşullarda, TNT’nin tüm kararları yalnızca TNT’nin takdirine bağlı olarak alınır. D) Ayrıca, Anlaşmanın 25 inci maddesinin, Akit Devletleri, otomatik veya kendiliğinden bilgi değişimi yapma yükümlülüğüyle bağlamadığı anlaşılmaktadır. A) Bilgi değişimi talebinin, yalnızca talepte bulunan Akit Devletin, kendi vergisel yöntemleri çerçevesinde mevcut tüm bilgi kaynaklarını tüketmesinden sonra yapılacağı anlaşılmaktadır. 2 nci fıkranın (c) bendinde belirtilen orana bakılmaksızın, Akit Devletler, iç mevzuatları uyarınca %15 oranına kadar bir vergi uygulayabilirler. BU HUSUSLARI TEYİDEN, aşağıda imzaları bulunan tam yetkili temsilciler, bu Anlaşmayı imzaladılar. İsviçre, uygulanacak indirimi belirleyecek ve İsviçre Konfederasyonumun çifte vergilendirmeyi önlemeye yönelik uluslararası anlaşmalarının uygulanmasıyla ilgili İsviçre hükümlerine uygun olarak bir prosedür düzenleyecektir. İsviçre mukimleri için çifte vergilendirme aşağıdaki şekilde önlenecektir. Bir Akit Devlet mukiminin, nerede doğarsa doğsun, bu Anlaşmanın daha önceki maddelerinde belirtilmeyen gelir unsurları, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir. “Serbest meslek faaliyetleri” terimi, özellikle bağımsız olarak yürütülen bilimsel, edebi, sanatsal, eğitici veya öğretici faaliyetleri, bunun yanı sıra doktorların, avukatların, mühendislerin, mimarların, dişçilerin ve muhasebecilerin bağımsız faaliyetlerini ve özel mesleki beceri gerektiren diğer faaliyetleri kapsar. Ve her iki halde de, iki teşebbüs arasındaki ticari ve mali ilişkilerde oluşan veya empoze edilen koşullar, bağımsız teşebbüsler arasında oluşması gereken koşullardan farklılaştığında, bu teşebbüslerden birisinde olması gereken, fakat bu koşullar dolayısıyla kendini göstermeyen mostbet güncel giriş, o teşebbüsün kazancına eklenip buna göre vergilendirilebilir. İşyerine, bu işyeri tarafından teşebbüs adına yalnızca mal veya ticari eşya satın alınması dolayısıyla hiç bir pin up affedilmeyecektir.
Ceza Dairesi’nin kararları incelenecek ve bu suçlardan yürütülen yargılamaların, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi (İHAS) m.7 ve Anayasa m.38’de güvence altına alınan “kanunsuz ceza olmaz” (suçta ve cezada kanunilik/suçların ve cezaların kanuniliği) ilkesine temas eden yönü İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi (İHAM) ve Anayasa Mahkemesi (AYM) kararları ışığında değerlendirilecektir. Delillerin ortaya koyulması, tartışılması, değerlendirilmesi ve takdiri konularında AYM’nin ve İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’nin (İHAM) istisnai haller dışında inceleme yapmaktan kaçındıkları bilinmektedir. Bu yazımızda, yukarıda zikredilen şikayetlerin bireysel başvuru incelemesinde ne şekilde ele alındığı ve AYM’nin adil/dürüst yargılanma hakkı kapsamında yaptığı incelemede derece mahkemelerinin delillere ilişkin değerlendirmelerini ne ölçüde denetlediğini ortaya koymaya gayret edeceğiz. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “Davaya yeniden bakacak mahkemenin işlemleri” başlıklı 307. Fıkrasına göre; “Yargıtaydan verilen bozma kararı üzerine davaya yeniden bakacak bölge adliye veya ilk derece mahkemesi, ilgililere bozmaya karşı diyeceklerini sorar”. Maddesi ile düzenlenen, eski adı “kara para aklama suçu” olan suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçunda, öncül suça ilişkin eksik inceleme yapılması ve öncül suçun incelenen suç bakımından kaynak olma vasfı, Yargıtay kararları, Anayasa Mahkemesi kararları ve gerekçeli karar hakkı çerçevesince ele alınacaktır. Çünkü bu düzenleme ile, özel yasasında idari yargıyı görevli kılmayan tüm idari yaptırımlara karşı adli yargı yolu düzenlenmiştir. Bend ile “anılan işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde idari yargının görevli olacağı” hükmü getirilmiştir. Böylece, idari yargı yolu için ya yasada açıkça idari yargın görevlendirilmesi ya da idari yargının görev alanına giren bir işlemin de tesis edilmiş olması gerekmektedir. Kanun hükmüne göre kamu görevlisine gerekli bilgiler ve kimliğini vermeyen kişiye “bu görevli” tarafından ceza verilir.
Üyelikten çıkarılanlarla istifa edenler ayrılma tarihlerine kadar var olan ve gerçekleşen her türlü borçlarını ödemek zorundadırlar. Üyelikten kendisi ayrılanların ya da çıkarılanların kazanılmış hak ve alacakları Cemiyete kalır. Madde 11 – Aşağıdaki durumlarda Yönetim Kurulu kararı ile Cemiyet “asıl üyeliğinden” çıkarılma kararı verilir. Asıl üyenin adı, Cemiyet üye kayıt defterinden silinir, üyeliği sona erer. Bizde, aynı anda Cumhurbaşkanı ve Başbakan olabilmek mümkün değildir. Çünkü Başbakan, Cumhurbaşkanı tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri arasından atanır. İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi m.8 ve Anayasa m.22’nin güvencesi altında bulunan haberleşme hürriyetinin, yalnızca posta ile yazışmaları ve telefonla yapılan konuşmaları kapsadığı düşünülebilir, fakat bu görüş isabetli değildir.
(8) Örgütün veya amacınınpropagandasını yapan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ilecezalandırılır. Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi hâlinde, verilecekceza yarı oranında artırılır. (3) Uyuşturucu veya uyarıcımaddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arzeden, başkalarına veren, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden,bulunduran kişi, beş yıldan onbeş yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar adlîpara cezası ile cezalandırılır. İşlenmesi hâlinde, üç yıldanyedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Suçun, bu fıkranın (b) bendindebelirtilen surette, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumdaolan kimseye karşı işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte biri oranına kadarartırılır. – (1) Suçun işlenmesine yardım eden kişiye,işlenen suçun ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirmesi hâlinde,onbeş yıldan yirmi yıla; müebbet hapis cezasını gerektirmesi hâlinde, on yıldanonbeş yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hâllerde cezanın yarısı indirilir.Ancak, bu durumda verilecek ceza sekiz yılı geçemez.
(4) Damgalı kâğıtlar, damga veposta pulları ve muayyen bir miktar vergi veya harcın ödendiğini belgelemekamacıyla kullanılan pullar, kıymetli damga sayılır. (4) Üçüncü fıkra hariç, bu maddehükümleri ancak belediye sınırları içinde veya özel imar rejimine tâbi yerlerdeuygulanır. (2) Haklı bir neden olmaksızın,sahipli hayvanı öldüren, işe yaramayacak hâle getiren veya değerinin azalmasınaneden olan kişi hakkında yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır. (2) Yağma suçunun işlenmesisırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hâllerinin gerçekleşmesidurumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır. (2) Mağdur, şikâyet etmeden önceölürse, veya suç ölmüş olan kişinin hatırasına karşı işlenmiş ise; öleninikinci dereceye kadar üstsoy ve altsoyu, eş veya kardeşleri tarafındanşikâyette bulunulabilir. (4) Ceza, hakaretin alenenişlenmesi hâlinde, altıda biri; basın ve yayın yoluyla işlenmesi hâlinde, üçte birioranında artırılır. (2) Bu suçların işlenmesisırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hâlleriningerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümleruygulanır.